Psikotik, Nevrotik ve Normallerde Sosyal Atomların Karşılaştırılması
Ve
Sosyal Atom Testinin (SAT) Geliştirilmesi

 

Özet

Yüzyılın en yenilikçi kuramcı ve düşünürlerinden biri olan J.L. Moreno din, felsefe, psikoloji, psikiyatri, sosyoloji, eğitim, sanat ve tiyatroya yenilikçi ve devrimci bir bakış açısı getirmiştir. Moreno’nun kişilik kuramı, biyo-sosyal etkileşim kuramı olarak kabul edilir: biyolojik organizma ile sosyal çevre arasındaki sürekli etkileşim içinde insanoğlunun işlevlerini geliştirdiğini iddia eden bir kuramdır. (Bischof, L.J. 1964).

Araştırma bir askeri hastanenin psikiyatri kliniğinde “Psikotik, Nörotik ve Normların Sosyal Atomlarının Karşılaştırılması” adı altında yapılmıştır ve verilerin içeriğinin anlamlı olmasının yanı sıra istatistiksel olarak da anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Bu amaçla geliştirilen Sosyal Atom Testi (SAT) normal kabul edilen bireylere, çeşitli nevrotik tanıları olan bireylere ve psikotik yelpazede tanı almış olan bireylere uygulandı. Bu çalışmada psikotik, nevrotik ve normal gruplardaki bireylerin "sosyal atomları" arasındaki farklılıklar analiz edilmiştir. Farklılıkları belirlemek için sekiz grup hipotez 0,05 hata düzeyinde test edilmiştir.
 

Uzm.Psk.Dnş. Deniz Altınay  Psikodramatist- İstanbul Psikodrama Enstitüsü Başkanı
Bireysel ve Grup Psikoterapisti /istanbul Spontanite Tiyatrosu Yöneticisi
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu yüzyılın en önemli kuramcılarından ve devrimcilerinden biri olan Moreno, birey ile  toplumu bir arada barındıran büyük sistemin yaratıcısıdır ve bu sisteme “Psikodrama Grup Psikoterapisi ve Sosyometri” sistemi adı verilmektedir.. Bu sistemin içindeki birçok kavram insanı anlamak için çok önemli bir farkındalık sağlamaktadır ve bu kavram ve olgulardan bir tanesi insanın ilişkilerini açıklayan ve inceleyen “Sosyal Atom” kavramıdır. İlişkilerde büyüyoruz ve ilişkiler içinde hastalanıyoruz. Bu, her türlü realiteyi deneyimlediğimiz sosyal plesentamızdır. Bu nedenle sosyal atomlarımız hem tanı da hem de tedavide çok önemli bir yere sahiptirler. Lung'un “Stresli Sosyal İlişkiler ve Ölüm” adlı makalesinde stresli ilişkiler ile 

(sırasıyla eş, çocuklar, diğer aile, arkadaşlar ve komşularla) ölüm arasındaki ilişkinin geniş nüfus temelli bir çalışmada orta yaşlı erkekler ve kadınlar arasında değerlendirilmiş ve  stresli sosyal ilişkilerin orta yaşlı erkekler ve kadınlar arasında artan ölüm riski ile ilişkilendirilebildiği anlaşılmıştır. İşgücü dışında kalan tüm gruplar ve erkekler maruz kalmaya karşı özellikle savunmasız görünmektedir demektedir (Lund, R. 2014)

Sosyal atom, bir kişinin duygusal olarak ilişkili olduğu veya onunla aynı anda ilişkili olan tüm bireylerin çekirdeğidir ve aynı zamanda sosyal evrendeki  kişiler arası duygusal örüntü modelinin de en küçük çekirdeğidir. Sosyal atom, kişinin telesini başkalarına ulaştığı kadarı ileriye gider. Bu nedenle, aynı zamanda bireylerin tele genişliği olarak da tanımlanır. Toplumun oluşumunda önemli bir operasyonel işlevi vardır. (J.L. Moreno, 1937 P 26)

Organik plesentadan sosyal plesentaya doğan ve her zaman bir “Sosyal Atom” da yaşar. Social Atom, bir insanın duygusal dünyasındaki insanlardan oluşur (Altınay, D. 2015). J.L.Moreno (1953), sosyal ilişkilerde hastalanan bireyin yine sosyal ilişkiler içinde iyileşeceğini söylemektedir ki bu “grup ve grup psikoterapisi”dir. Bu anlamda, bireylerin sosyal atomları onların zihinsel yapıları hakkında önemli bilgiler sağlamalıdır. Araştırmanın hipotezine göre, bireylerin kişilik yapısı ve her bir patolojik durum onların sosyal atomların içinde  gelişir. Sosyal Atom, bireyin hayatındaki önemli diğerlerinin rol modellemesidir. Psikodrama aynı zamanda “Sosyal Atomların” tedavisi olarak da tanımlanmaktadır. (Altınay, D. 2015) Social Atom, bir toplum oluşumunda önemli bir operasyonel işleve sahiptir. Sosyal Atomlara müdahale aynı zamanda topluma da müdahaledir. Bu noktadan da anlaşılacağı gibi, Sosyal Atomları incelemek psikodramada olduğu kadar ve diğer disiplinlerde de önemlidir.

Bebek çoğunlukla anne ve babadan oluşan bir mikro atomun içine doğar ve zamanla bireyselleşme süreci içinde kişinin sosyal atomu genişlemeye, çeşitlenmeye ve zenginleşmeye başlar. Ruhsal Rahatsızlıkların tanımlanması ve sınıflandırılmasında bireyin içinde yaşadığı dünyayı ve sosyal ilişkilerini algılayış biçimi önemli bir veri kaynağıdır ve ‘Sosyal Atom Testi’ bu veriyi bize oldukçe geniş bir anlamda sunmaktadır.

Moreno’ya göre Sosyal Atom ; bir bireyin tele aralığıdır. Sosyal evrendeki bireysel hücreleri oluşturan en küçük psikolojik ilişkiler topluluğudur. Bir bireyin psikolojik ilişkileri içinde itildiği ya da çekildiği diğer bireylerle olan ilişkisi ve diğerlerinin onunla olan ilişkilerinin sonucu oluşmuştur. (Moreno, J.L. 1939).

Sosyal atom, insan doğduğundan beri gelişen kişilerarası ilişkilerin kendine özgü kalıbıdır. İlk önce anne ve çocuğu içerir. Zaman geçtikçe, çocuğun yörüngesine girenlerden ona hoş gelen ya da ondan hoşlanan, ya da kendisinin hoşlanmadığı ya da ondan hoşlanmayan kişilerden oluşmaya başlar. Olumlu ya da olumsuz bir izlenim bırakmayan kişiler yalnızca tanıdık kişiler olarak sosyal atomun dışında kalırlar. İki veya daha fazla kişiyi ilişkilendiren duyguya tele denir. Dolayısıyla, sosyal atom, bir bireyin tele ilişkilerinin bir birleşimidir. Olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilmiş kişiler, bireyin sosyal atomunu terk edebildiği gibi yenileri de de sosyal atamuna girebilirler ve sosyal atomun az ya da çok değişen bir yapısı vardır. (J.L. Moreno, 1939, sayfa 2-3 ve J. L, Moreno, 1943. P.335)

Fenichel "biz diğerlerinden ayrı ve farklı olduğumuzu hissetiğimiz ölçüde birer bireyiz" demektedir Bireyselleşme süreci içinde, kişinin sosyal atomu genişlemeye, çeşitlenmeye ve zenginleşmeye başlar. Sağlıklı birey anne, baba, çocuk üçgeninden yavaş yavaş sıyrılır, ikinci derecede akrabaları, arkadaşları ve eğitmenleri sosyal atomuna koymaya başlar. (Fenichel, O. 1974).

Spontanite  kavramı ilk defa psikoterapiye, iyi oluş halinin ana katkı sağlayanı olarak kabul eden Moreno (1953) tarafından sunulmuştur. Kuramı ve yarattığı psikodrama grup psikoterapisi, sistemi spontan bir kişinin zihinsel olarak sağlıklı olduğu gerçeği üzerine dayanmaktadır. Şurası kesindir ki sağlıklı bir kişinin sağlıklı bir sosyal atomu sağlıksız bir kişinin ise sağlıksız bir sosyal atomu olmalıdır. Bu nedenle sağlıklı ve sağlıksız sosyal ataomları tanımlayabilmek çok önemlidir. Bu hedef bu araştırmanın ana konularından birisidir. Bu durum ise kişinin spontanitesi ile doğrudan ilişkili olmalıdır. Spontanite bir sağlıklılık kriteridir. Sosyal atom kavramı, bize sosyal evrende ortaya çıkan büyük bir karmaşıklığı ortak bir payda altında toplama olanağı verir (Moreno: 1953). Bireyin yaşamındaki duygusal zedelenmeler geniş çapta insan ilişkilerinden kaynaklanmaktadır, bunlar intrapsişik olaylar olarak sınırlanamazlar (Moreno,Z. 1989). Bu anlamı ile sosyal atom bireyin kendini bütünleşmiş hissetmesi için gerekli olan ilişkilerini, ait olma yaşantısını deneyimleyebilmesi ve sosyal uyumunu kazanabilmesi için gereksinim duyduğu beraberliklerini yansıtmaktadır (Taylor, A.J. 1984).
Birey duygularını etrafındaki gruplara yansıtırken ve bu grupların üyeleri de duygularını ona doğru yansıtırken, ki bunlar her iki taraftan birbirlerine yansıtılan çekim ve itim yapılarıdır, öngörüldüğü gibi birey ve grup arasındaki eşikle ayırt edilebilir. Bu yapıya onun "sosyal atomu" denir. Bir bireyin grupta işgal ettiği resmi konumuyla (örneğin aile içindeki konumu) aynı değildir, doğum anından itibaren kişiseller arası bir yapı olarak gelişir. Sosyal Atom, insan toplumunun oluşumunda ampirik olarak görülebilen ilk somut yapıdır. En küçük birimidir (Moreno, J.L. 1941).

Tüm bu tanımlar bize Sosyal Atom'un neden önemli bir kavram olduğunu yeteri kadar açıklamaktadır. Sosyal Atom kişi için en hayati bilgileri içermektedir. Bu araştırma ve sonrasında kaleme alınan bu makale açıklanmakta olan önemli gerçeğe ışık tutmak için hazırlanmıştır.

Yöntem

Araştırmanın örneklemini 16 ila 45 yaş arası bir grup olarak 30 psikotik hasta, 35 nevrotik hasta ve 30 normal birey oluşturmaktadır. Örnek grubu oluşturan bireylere 'Sosyal Atom Testi uygulanmış ve bu gruplar SAT (Sosyal Atom Testi) kullanılarak karşılaştırılmıştır. Psikolojik testler, klinik raporlar ve iki psikiyatrın değerlendirmesiyle birlikte psikotik ve nevrotik gruplardaki üyelerin seçimi 1,5 yıl süresince toplanmıştır. Bireylerin tanısını olabildiğince net bir şekilde belirlemek için özen gösterilmiştir. Sosyal Atom Testi 2 sayfadan oluşmakta ve uygulayıcı tarafından tüm bireylere bireysel olarak verilmektedir. İlk sayfa, kişinin yaşamında bulunabilecek kişileri ve demografik bilgilerini listelemek ve almak için tasarlanmıştır. İkinci sayfa iç içe geçmiş 6 daireden oluşan bir sosyal atom diyagramıdır. Psikotik, nevrotik ve normal gruplar cinsiyet, yaş, medeni durum ve eğitim düzeyi bakımından eşdeğer gruplar olarak seçilmeye çalışılmıştır.

Psikotik bireyler 23-43 yaş aralığında 30 hastadan oluşmuştur ve  gönüllü olarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği ve Sosyal Güvenlik Kurumu  Dışkapı Ankara Hastanesi Psikiyatri Kliniğine  başvuran 12 kadın ve 18 erkek 30 vakadan oluşmuştur; Paranoid, katatonik, basit tip şizofreni (ICD-10 taslağına göre), farklılaşmamış tip (DSM III-R'ye göre), paranoya (kronik yanılsama bozukluğu), psikotik depresyon (unipolar afektif bozukluk).

Nevrotik grup 35 hasta, 21 kadın ve 14 erkekten oluşuyordu. Bu grupta anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, fobik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk, hipokondriazis, konversiyon bozukluğu, somatizasyon bozukluğu, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, nevrotik depresyon, yas reaksiyonu ve yeme bozukluğu olan bireyler seçilmiştir..

Normal birey grubu psikiyatrik tanı almamış 18 kadın ve 12 erkekten oluşmaktadır. Toplam 30 kişidir. Normal grubun yaş aralığı 16 ila 45 arasında değişmektedir. Normal grup seçiminde psikotik ve nevrotik gruplardaki kişilerin özelliklerine göre yaş, cinsiyet, medeni durum ve eğitim durumu değişkenleri eşleştirmeye çalışılmıştır.

Tüm katılımcılar çalışmaya gönüllü olarak katılmışlardır. Çalışmaya katılmaları için herhangi bir tazminat ya da ücret almamışlardır.Bu ölçek (SAT), Deniz Altınay ve Üstün Dökmen tarafından geliştirilmiştir.

Ölçüm

“Sosyal Atom Testi” ndeki altı daire 1,2,3,4,5,6 puan ile değerlendirilmiştir. Bu çalışmada kullanılan test geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları da dış daireden iç daireye puanların düşürülmesi esasına göre yapılmıştır. Bireylerin en yakınları olan ve kendi seçimlerinden kaynaklanmayan ilk akrabaların ilk çevrelere yerleştirilmiş olması ve bunun bireyselleşme, büyüme ve sağlıklılık göstegesi olmaması gerçeği, puanlamanın bu şekilde yapılmasının nedenidir. 

Sosyal Atom Testi 7 ana kritere göre değerlendirilir, bunlar: 1-Yerleştirdikleri kişilerden aldıkları toplam puan: 6 ayrı puanlı ölçekte en içteki daire 1 puan olmak üzere 2,3,4,5,6 numaralı daireler artan şekilde puanlanırlar. Her daireye yerleştirilen kişi sayısını o dairenin skoruyla çarparak elde edilen skorların toplamı kişinin sosyal atom skorudur. (Örneğin, ilk daire içindeki 2 kişi 2x6 = 12 puan almıştır.) 2-Kişi sayısı. 3-Kadın Puanı. 4-Erkek Puanı. 5-Akrabaların Puanları. 6-Arkadaşların Puanları. 7-Yerleştirilen kişilerin nitelikleri.

Çalışmaya katılan kişilere “SAT” Sosyal Atom Testi uygulanmoş ve grupların ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını kontrol etmek için “t” testi kullanılmıştır. Tüm hipotezler 0,05 hata düzeyinde test edilmiştir.

Gelecekte, bu testin projektif değerlendirmeleri, bu makalede sunulan ve açıklanan Taylor'un araştırmasına paralel olarak yapılmalıdır.

Bu araştırmanın bir devamı olarak, ‘Sosyal Atom Testi’nin 1. ve 2. Sayfaları arasındaki korelasyonlar ve ilişkiler gelecekte incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Bu bize daha derin ve anlamlı bilgiler sağlayacaktır.

SAT’nin Güvenilirliği

Test tekrarı yapılarak Sosyal Atom Testinin güvenilirliği incelenmiş ve iki farklı grupta güvenilirlik çalışması yapılmıştır.

1. Grup ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi).
2. Grup Koleji Son Sınıf Öğrencileri

Sosyal Atom Ölçeği Güvenirlik Katsayıları
Tablo 1

SAÖ PUANLARI

KOLEJ

ODTÜ

Sosyal Atom Puanı

0.88*

0.98

Akraba Puanı

0.90

0.94

Arkadaş Puanı

0.89

0.90

Kadın Puanı

0.88

0.92

Erkek Puanı

0.84

0.85

*Korelasyon Katsayıları

Tablo 1'de görülebileceği gibi, sırasıyla beş farklı skor tipi için belirlenen test tekrarı arasındaki ilişki : V = 0.98 (p <001), r = 0.94 (p <001), r = 0.90 1 p <001) r = 0.92 (p <001), r = 0.85 (p <001). (ODTÜ grubunda.) 

Tablo 1'de görülebileceği gibi, yeniden ölçüm puanları arasındaki ilişki r = 0.88 (p <.001), r = 0.90 (pc.001), V = 0.89 pc.001), r = 0.88 (Pc. 001), r = 0.84 (p <00.1) (Kolej grubunda.)

Sosyal Atom Testinin Geçerliliği

Tam bir geçerlilik çalışması yapılmasa da Prof Dr Üstün Dökmen’in 24 deneğin sosyal atomlarını 3 farklı yaklaşımla belirlemiştir ;

1.Psikodrama Grup Uygulaması İçinde,
2.Sosyal Atom Ölçeğiyle,

3.Liker Tipi Ölçekleme Tekniğiyle,

Birinci ve ikinci yaklaşımda ortalamalar arasında önemli fark bulunmamıştır. İkinci ve üçüncü yaklaşımlara ilişkin ise anlamlı bir fark gözlenmiştir. Bu geçerlilik konusunda fikir vermektedir. 

Araştırmanın Önemli Bulguları

Her üç grup içinde psikotik grup içindeki bireyler en düşük sosyal atom puanının elde etmiştir, bunu sırasıyla nevrotik ve normal grup takip etmiştir.

Bu sıralama sosyal atoma yerleştirilen kişi sayılarına bakıldığında aynı biçimini korumuş, psikotikler en zayıf sosyal atom örüntülerini sergilemişler, nevrotikler ve normaller sırası ile psikotik grubu izlemişlerdir.

Her üç grupta cinsiyet yönünden sosyal atomların içeriğine bakıldığında, psikotik grupta kadın ve erkeklerin sosyal atom puanları arasında erkekler lehine fark elde edilmiştir. Nevrotik ve normal gruptaki kadın ve erkeklerin sosyal atom puanları arasında fark elde edilmemiştir. (Psikotik grubun, açıkça kadınları sosyal atomlarına yerleştirmemiş olmaları, annelerin ve bakım veren kadınları psikozun gelişim süreci üzerinde önemli bir olumsuz etkiye sahip olabileceğini düşündürmektedir.)

Bireylerin Soyal Atom’a yerleştirdikleri akraba ve arkadaş dengelerine bakıldığında her üç grupta da akrabalar sosyal atomda daha çok yer almışlardır.

Her üç grupta da bireylerin medeni durumlarının ve cinsiyet farklılıklarının Sosyal Atom Puanlarında farklılık yaratmadığı gözlemlenmiştir.

Bireylerin öğrenim durumları açısından bakıldığında psikotik ve normal grupların içinde sosyal atom örüntülerinin çok fazla değişkenlik göstermediği, fakat nevrotik grupta eğitim düzeyinin sosyal atom örüntülerinde değişim yarattığı gözlenmiştir. (Bu sonuç, “eğitim” ve “psikolojik değişimin” nevrotik grupta birbirleriyle ilişkili olduğunu göstermektedir. (Bunun Psikodrama Grup Psikoterapisinin etkililiğinin sebeplerinden biri olduğu düşünülebilir. Esasen Psikodrama tedavi içinde eğitim yapmaktadır.)

Bireylerin yaşları açısından bakıldığında psikotik ve normal grupların içinde  sosyal atom örüntülerinin çok fazla değişkenlik göstermediği, fakat nevrotik grupta yaş değişkeninin sosyal atom örüntülerinde değişim yaratığı görülmüştür. (Nevrotik grubun diğer gruplara göre yaşla birlikte değiştiği ve iyileştiği söylenebilir.)

Her üç grubun sosyal atomları cinsiyet açısından incelendiğinde, erkek veya dişi olmanın grupların  sosyal atom yapısını etkilemediği görülmüştür.

Obsesif Kompulsif hastalarda sosyal atomlar aşırı şişmektedir. Durum ergenlerde de aynı olabilmektedir.

Depresyon tanısı almış bireyler ile kronik psikotik hastaların sosyal atom hacimlerinde benzerlikler gözlenmiştir.

Başka Sosyal Atom Araştırmaları

Jane A. Taylor ; 10 Normal, 10 Kronik Psikotik, 10 Suçlu bireyde Sosyal Atomları araştırmıştır. (Journal of Group Psychotherapy, Psychodrama and Sociometry. 1984.)

Bu araştırmada projektif değerlendirmeler ve istatistiksel değerlendirmeler yapılmıştır.Bu araştırmada ; kişi sayıları, ölüler, fantazi figürler, cinsiyetler, akrabalar, arkadaşlar, yerleştirilme biçimleri (yakınlık, alt, üst, v.b.), çizim ve yazım hataları, kağıdın kullanılma biçimi gibi değişkenlere bakılmıştır.

Taylor’un Araştırmasında Her Üç Gruptaki Kişi Sayılarına Göre Gruplar Arasındaki Farklılıklar
Tablo 2

 

SUÇLU

KRONİK PSİKOTİK

NORMAL

Fantezi Figürlerin Sayısı

 

1

 

1

 

0

Denek ile İlişkisi Olmayanların Sayısı

 

19

 

13

 

14

 

Ölülerin Sayısı

 

6

 

4

 

9

Kadın ve Erkeklerin Sayısı

 

32 K, 31 E

 

30 K, 20 E

 

46 K, 26 E

Akraba ve Arkadaşların Sayısı

 

55 Akr., 11 Ark.

 

36 Akr., 14 Ark.

 

64 Akr., 20 Ark.

Yerleştirilen Kişilerin Genişliği

 

3-14

 

2-13

 

2-15

Taylor’ın araştırması dışında, Eldon ve Rabinawitz (1985), 128 İsrailli ilkokul son sınıf öğrencisiyle önemli objeleri nasıl ve ne yakınlıkta algıladıkları ile ilgili bir çalışma yapmıştır.

Ayrıca Taylor (1987), meslek seçimlerinde kişinin meslek sosyal atomunun önemli bir rol oynadığını göstermek için 100 üniversite 1. ve 2. sınıf öğrencisi ile bir araştırma yürütmüştür. Bulgular genellikle bizim çalışmamızla örtüşmektedir.

Sosyal Atom Testinin Kullanılması

Sosyal Atom Testi bireyin psikopatolojik tanısını anlamayı kolaylaştırmasının yanı sıra, bireyi genel olarak tanımada önemli ve hızlı bir veri kaynağıdır. Ancak aynı zamanda, Sosyal Atom Testi, Psikodrama Grup Psikoterapisi öncesi gruba kabul edilecek üyelerin seçim sürecinde ve tedavi planlamasında da önemli rol oynayabilir.

Sosyal Atom Testi bir ön test ve son test olarak tedavi süreci içinde ilişkilere ve algılarına dair değişimleri gösteren veriler sunabilmektedir ve bu konuda araştırmaların yapılması son derece gereklidir.

Sosyal Atom testi kişilerin hayatında olan ve fakat  yerleştirmedikleri kişiler ile hayatlarında olmadığı için yerleştirmedikleri kişiler bağlamında da incelenmelidir. Testin ilk sayfası bu bilgileri toplamaktadır.

Sosyal Atom testi bir projektif değerlendirmeye de tabi tutulmalı ve yerleştirme biçimleri ve yerleri ve yerleştirirken yapılan hatalar incelenmeli ve sınıflandırılmalıdır.

Bu bir tür psikolojik test geliştirmedir. Bize göre, bu araştırma üzerinde daha fazla çalışmak ve daha derin ve daha detaylı araştırmalar yapmak için son derece uygundur.

KAYNAKÇA:

Altınay, D. (2015). Psikodrama Grup Psikoterapisi El Kitabı (Handbook of Psychodrama Group Psychotherapy). İstanbul: Epsilon Yayınları (10th edition)
Altınay, D. (2015). Psikodrama 400 Isınma Oyunu (Psychodrama 400 Warm Up Games). İstanbul: Epsilon Yayınları (20th edition)
Bischof,L.J. (1964). Interpreting Personality Theories.New York: Hrper &Row.(2nd edition 1970)
Fenichel, O. (1974) Nevrozların Psikanalitik Teorisi. İzmir
Lund, R.  (2014) Stressful Social Relations and Mortality: A Rospective Cohort Study. J Epidemiol , Community Health, 720-727.
Moreno, J.L (1937) Inter-personal therapy and the psychopathology of inter-personal relations Sociometry,1. 9-76.
Moreno, J.L (1939) Psychodramatic Shock Therapy, A approach to the problem of mental disorders Sociometry,2. 1-30
Moreno,J.L. (1941). Foundations of sociometri An Introduction. Sociometry. 4, 15-35
Moreno, J.L.(1943). Sociometry and the cultural order, Sociometry. 6, 299-3
Moreno, J.L. (1953-1978). Who Shall Survive. Beacon House Inc.
Moreno,T. Zerka (1989) Psychodrama, Role Theory and the Concept of the Social Atom. The Journal of Group Psychotherapy. Psvchodrama and Sociometry. Washington, D.C. Volume 42, No: 3, 184.
Rabinowuz, A.; Eldan, Z.(1985) The Felt Figure Test on Measures of Distance and Height in Israeli Childeren Social Behavior and Personality, 13 (1), 63-67.
Taylor, A. J.(1984) The Diagnostic Use of The Social Atom. The Journal of Group Psychotherapy Psvchodrama and Sociometrv.Washington D.C, 67-68.